Psikososyal gelişim kuramına göre; doğumla başlayan ve bir buçuk yaşına kadar devam eden döneme ‘temel güven duygusunun’ oluştuğu dönem denir. Bu dönemde bebeğin ilgi, sevgi, beslenme gibi ihtiyaçlarının sağlıklı bir şekilde karşılanması çocukta güven duygusunun gelişmesini sağlar.
Aslında her çocuk, tıpkı toprağa ektiğimiz bir tohuma benzer. Çocuklar koşulsuz sevgi, ilgi, şefkat ile büyüdüğünde kendisine ait potansiyelini keşfeder. Bu tohum, ihtiyaçları sağlıklı bir şekilde karşılandığında da güçlü bir ağaca dönüşür. Bu dönüşümün en büyük sırrı çocuğa verdiğimiz güvenle ilişkilidir. Özgüven, bir çocuğun yaşam boyu nasıl büyüyeceğini, dallarını nasıl uzatacağını ve köklerinden güç alarak hayata nasıl tutunacağını belirleyen en temel öğelerden bir tanesidir. Çocukluk döneminde kazanılmaya başlanan özgüven, kişinin ilerleyen yaşamında karşılaşacağı zorlukları aşmasında, sosyal ilişkilerinde ve akademik başarısında önemli bir rol oynar.
Her çocuk, içindeki potansiyeli ortaya çıkarmak için önce kendine inanmayı öğrenmelidir. Bu inanç, dış dünyadan aldığı besinlerle büyür ve güçlenir. Tıpkı bir ağacın kökleri gibi, çocuğun özgüveni de dışarıdan ne kadar doğru destek alırsa, o kadar derine iner ve dayanıklı hale gelir.
Özgüven gelişiminde en önemli etmenlerden bir tanesi anne, baba, ve çocuğa bakım veren kişilerin çocuğa karşı gösterdiği tutumdur.
Özgüven Eksikliği Nasıl Fark Edilir?
· Kendi duygu ve düşüncelerini ifade etmekte güçlük çekiyor olması,
· Yeni deneyimlerden kaçınıyor olması,
· Sosyal ortamlarda bulunmak istemiyorsa,
· Eleştirileri ya da hatalarını kabullenmekte zorlanıyorsa,
· Seçim yaparken emin olamıyorsa,
· Görev ve sorumluluk almak istemiyorsa özgüven eksikliği yaşıyor olabilir.
Peki, bu özgüvenin köklerini nasıl besler ve çocuğumuzun hayatını nasıl daha sağlam temellere oturturuz?
1. Koşulsuz Kabul ve Sevgi
Her çocuğun kendini değerli hissetmesi için, önce ailesi tarafından koşulsuz sevildiğini ve kabul edildiğini bilmesi gerekir. Ebeveynlerin, çocuklarını oldukları gibi kabul ettiklerini hissettirmeleri, özgüven gelişiminin temelini oluşturur. Çocuk, hata yapsa da bazen yanlış seçimlere yönelse de sevildiğini, değerli bir birey olduğunu bilmesini sağlar.
2. Sorumluluklar
Sorumluluk alma becerisi, bireyin küçük yaşta anne, babasından ve çevreden öğrendiği bir beceridir. Çocuğun yaşına ve becerilerine uygun bir takım sorumluluklar vermek çocukta ‘başarabiliyorum.’ inancını pekiştirir. Sorumluluk almanın en önemli sonuçlarından biri, çocukların başardıklarını hissetmesidir. Bir görevi tamamlamak, ister küçük ister büyük olsun, çocuğa "Bunu yapabilirim!" mesajını verir. Bu, çocuğun kendi yeteneklerine olan inancını güçlendirir. Örneğin, odasını toplama, evde küçük işler yapma ya da okulda belirli görevler üstlenme gibi sorumluluklar, başarı duygusunu beraberinde getirir ve bu da özgüveni besler.
3. Problem Çözme Yeteneği
Çocukların karşılaştıkları sorunları kendi başlarına çözmeleri için fırsat vermek, özgüvenlerini geliştirir. Onlara destek olmak, ama her problemi onlar adına çözmemek önemlidir. Bu sayede, çocuklar zorluklarla nasıl başa çıkacaklarını öğrenirler ve kendilerine olan güvenleri artar.
4. Sosyal Beceriler
Arkadaşlık kurmak, bir grubun parçası olmak ve sosyal etkinliklere katılmak, çocukların özgüvenlerini güçlendirir. Sosyal ortamlarda kendilerini ifade etmeyi öğrenen çocuklar, farklı insanlarla etkileşim kurdukça kendilerine olan güvenleri de artar. Takım oyunları, grup çalışmaları ve ortak projeler, bu becerileri geliştirmek için harika fırsatlardır. Çocuğun yetenekleri keşfedilerek, buna uygun bir yol izlenebilir.
5. Eleştiriler
Çocukların gelişimi ve öğrenme sürecinin kaçınılmaz bir parçası eleştirilerdir. Ancak eleştirinin nasıl yapıldığı, çocukların özgüvenini olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilir. Doğru şekilde ve pozitif dil ile yapılan eleştiriler, çocuklara hatalarını düzeltme ve kendilerini geliştirme fırsatı sunarken; olumsuz ve yıkıcı eleştiriler, onların özgüvenini sarsabilir ve yeni şeyler deneme cesaretlerini kırabilir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta çocuğun kişiliğini değil, davranışlarını eleştirerek onun gelişimine katkıda bulunabilmek.
Örneğin, "Bu problemi yanlış çözmüşsün, nasıl doğru çözebileceğimizi birlikte düşünelim" demek, çocuğun hata yapmanın bir öğrenme süreci olduğunu anlamasını sağlar.
Eğer çocuğunuzda özgüven eksikliği fark ediyorsanız, profesyonel destek almak bu süreci kolaylaştırabilir. Danışmanlık merkezimizde çocuğunuzun özgüvenini artırmaya yönelik programlar sunuyoruz. Bireysel danışmanlık, oyun danışmanlığı ve grup çalışmaları ile özgüveni destekleyen yöntemlerimizle yanınızdayız.
Comentários